Murakami Edebiyatı



Albert Camus, İlk Buluşma ~ Yabancı

Son tanışma faslım, Albert Camus ile oldu...! Yazıya geçmeden yazar hakkında biraz bıgbıglamak istiyorum. Kendisi 'Varoluşçuluk' akımıyla yakından ilgilenmiş bir yazar. Aynı zamanda, pek bilinen 'Absürdizm' akımının da öncüsü sayılmakta. Tuhaf olansa, kendisini hiçbir akımın öncüsü olarak görmemiştir, saydığım akımlara bağlı olduğunu reddetmiştir. Cezayir'in ve 20.yy'ın en güçlü yazarları arasında gösteriliyor. Uzun zamandır tek oturuşta bitirdiğim tek kitap -tabi, kitabın 111 syf. olmasından kaynaklanıyor olabilir.


Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, en genç Nobel'i alan ikinci yazar olmuştur. [1.Rudyard Kipling olmuştur.] Albert Camus, Nobel'i aldıktan üç yıl sonra, talihsiz bir trafik kazasında hayata gözlerini yummuştur. Camus'e daha önce en absürt ölüm şeklinin ne olduğu sorulduğunda, araba kazasında ölmeyi bunlardan biri olarak nitelendirmişti. Nasıl öleceğini bilemiyor insan!

Yabancı, cidden tuhaf ve harika bir kitap! Jean Paul Sartre, başka önemli yazarlar varoluşçuluk ilkesini benimsediğinden olsa gerek, kitaba övgü oldukça fazla! Yabancı, saçma ve absürd merkezli bir kişinin hayatı, psikolojisi, adlandıramadığım bir sürü olayı içine alıyor. Hayat boş ve manasız; saçmadır! Evrensel bunları içine alan koskoca bir saçmalık ürünüdür' benim çıkardığım sonuç bu, farklı teziniz varsa buyurun, hay hay! Yabancı okunması gereken, düşündürten anlamlı bir kitap. 

Albert Camus
Can yayınları'ndan çıkan kitabı buradan satın alabilir, özetini aşağıda okuyabilirsiniz. İyi okumalar!

"Albert Camus"nün en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan "Yabancı", aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir "varlık"ın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi "Meursault", bir simge kahraman değildir, "adı" olmayan bir "Yabancı"dır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camus'yle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. "Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir," der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes