Ryunosuke Akutagava - Kappa
Yine Japon. Tahmin ettiyseniz doğru. Ryunosuke Akutagava, dilimize kitapları çevrilen bir yazar. Kappa, inanılmaz bir kitap. Müthiş bir sistem eleştirisi sunarak, mevcut yapıyı yerden yere vuruyor. Sosyoloji konusu Yapı/Aktörlük(faillilik) konusuna müthiş açıklama getiriyor. Sırf bu yüzden okunması gerekiyor.
Kappa, Japon kültüründe yer alan bir yaratık. Nehir çocuğu anlamına gelen bir kelime. Kendisi ünlü öykü yazarı olarak bilinmekte. Kitap sansüre uğramış zamanında. Alıştık artık, nerede doğruluk, orada yasak. İnsanların gerçek olanı yasaklayabilmesi ayrı bir tartışma konusu doğrusu. Siz siz olun alıp okuyun bu ince kitabı.
İnce dediğime bakmayın, verdiği mesajlar ve sistemi yerden yere vurması doğrulukları göstermesi açısından son derece önemli. Kitabın veya yazarın size anlatmak istediği, gözünüzü açmak istediği çok şey var. Hepsini kapmak mümkün. Kesinlikle okumanız gerekiyor. Oğuz Baykaranın çevrisi her zamanki gibi müthişti.
Boğaziçi Yayınları'ndan çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda.
… Kahramanımız bir gün dağa tırmanmak için sisli bir havada yola çıkmıştır. Ormanda tesadüfen bir kappa ile karşılaşır ve onu kovalamaya başlar. Tam yakalayacağı sırada derin bir çukura yuvarlanır ve bayılır. Kendine gelip gözlerini açtığında Kappalar Ülkesi'ndedir. Özel bir yasayla kendisine vatandaşlık hakkı verilir. Kappa dilini öğrenir ve orada yaşamaya başlar. Kappalar Ülkesi'ndeki pek çok gelenek insanların dünyasından farklıdır…
Kappa, Japonca sözlüklerdeki tanımına göre bu ülkenin nehirlerinde yaşayan, el ve ayakları perdeli, kafalarının üst kısmı tabak gibi düz, hayali varlıklardır.
Akutagava bu hikâyesinde, idealindeki dünya ile gerçek dünya arasındaki farkı hicve başvurarak anlatır. Değinmediği siyasal, toplumsal ve psikolojik sorun yok gibidir. Yapıtta toplumsal değerlerin göreceli oluşu, savaşın anlamsızlığı, kapitalizmin acımasızlığı, ekonomik sömürü, işçi kıyımları, kadın-erkek ilişkilerinin çarpıklığı, sanatçıların kibri, aydınların yalnızlığı, sansürlerin saçmalığı, ailevi ilişkilerdeki duygusal sömürü dile getirilmekte; din, edebiyat, parapsikoloji, basın-yayın gibi pek çok konu birbiri ardınca ilginç olaylar silsilesi içinde ele alınmaktadır.
Kappa yazılalı 83 yıl geçmiştir, fakat günümüz insanı hâlâ kendisini ve kendi sorunlarını Kappa'nın satırları arasında görebilir.
İnce dediğime bakmayın, verdiği mesajlar ve sistemi yerden yere vurması doğrulukları göstermesi açısından son derece önemli. Kitabın veya yazarın size anlatmak istediği, gözünüzü açmak istediği çok şey var. Hepsini kapmak mümkün. Kesinlikle okumanız gerekiyor. Oğuz Baykaranın çevrisi her zamanki gibi müthişti.
Boğaziçi Yayınları'ndan çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda.
… Kahramanımız bir gün dağa tırmanmak için sisli bir havada yola çıkmıştır. Ormanda tesadüfen bir kappa ile karşılaşır ve onu kovalamaya başlar. Tam yakalayacağı sırada derin bir çukura yuvarlanır ve bayılır. Kendine gelip gözlerini açtığında Kappalar Ülkesi'ndedir. Özel bir yasayla kendisine vatandaşlık hakkı verilir. Kappa dilini öğrenir ve orada yaşamaya başlar. Kappalar Ülkesi'ndeki pek çok gelenek insanların dünyasından farklıdır…
Kappa, Japonca sözlüklerdeki tanımına göre bu ülkenin nehirlerinde yaşayan, el ve ayakları perdeli, kafalarının üst kısmı tabak gibi düz, hayali varlıklardır.
Akutagava bu hikâyesinde, idealindeki dünya ile gerçek dünya arasındaki farkı hicve başvurarak anlatır. Değinmediği siyasal, toplumsal ve psikolojik sorun yok gibidir. Yapıtta toplumsal değerlerin göreceli oluşu, savaşın anlamsızlığı, kapitalizmin acımasızlığı, ekonomik sömürü, işçi kıyımları, kadın-erkek ilişkilerinin çarpıklığı, sanatçıların kibri, aydınların yalnızlığı, sansürlerin saçmalığı, ailevi ilişkilerdeki duygusal sömürü dile getirilmekte; din, edebiyat, parapsikoloji, basın-yayın gibi pek çok konu birbiri ardınca ilginç olaylar silsilesi içinde ele alınmaktadır.
Kappa yazılalı 83 yıl geçmiştir, fakat günümüz insanı hâlâ kendisini ve kendi sorunlarını Kappa'nın satırları arasında görebilir.
« 
»
Yorum Gönder