Murakami Edebiyatı



Haruki Murakami - Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları

Ne kadar Murakamist olduğumu ve kitaplarına bayıldığımı söylemeyeceğim. Zira kendisi bir tarafa, diğer yazarlar bir tarafa ayrılır. Hayranlığımı kısaca dile getirdiysem, kitaba giriş yapalım. Yolumuz uzun neticede. Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları'nı uzun zaman önce almıştım. Okunmayı bekleyen kitaplardandı.


Okudum ve yine bayıldım. Bilindiği üzere, yazarın bütün kitapları gözümde aynı güzellikte. Yalnız, okuyacaklara kısa bir not düşeyim: bu kitabı daha bir duygusal ve fantastik malzeme ve ögelerden kaçınılmış durumda. Daha hayattan, hayatın için bir kitap bekleyin. Sizi .ok çok memnun edecektir, kesin bilgi!


Murakami'nin bu anlatısı, nedense bana Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısı'nda adlı kitabını çok anımsattı. Zira, konu katiyen birbiriyle uyuşmuyor. Hatırlarsanız, orada Hacime, Şimamoto'dan bolca bahsediyor ve Murakami'nin karakteri anlattığı bir betimleme var: "Şimamoto'yu görenler dehşete kapılıyor, sanki göçmüş gibi" bu tarz bir şeydi. Delice merak etmiştim. İşte, oradaki karaktere yansıyan durumun çoğunu burada daha ayrıntılı okuma fırsatı buluyorsunuz. Sırf bu sebeple içim rahatladı. Halen, o betimlemenin bende açtığı yara maziydi. Konu kısaca, 5 kişilik bir okul grubun etrafında geçiyor.

Tsukuru Tasaki dışındaki dördü tesadüfen ufak bir ortak noktaya sahipler. Dördünün isimlerinde de renkler vardır. İki erkeğin soyadları Akamatsu (Kızıl çam) ve Oumi (Mavi Deniz), kadınların soyadlarıysa Şirane (Beyaz Kök) ve Kurono (Kara Ova).Yalnızca Tasaki soyadının renklerle alakası yoktur. Çok tatlı ve masum bir konuya sahip aslında, ben hemencecik sarılma gereği duydum. (Murakami etkisi büyük elbette.)

 

Tsukuru Tazaki'yi çok seveceksiniz. kendisi adı gibi renksiz bir karakter. Renksizliği, kendini bir kaba, bir şekle ve yere konduramamasından geliyor. Elbette, simindeki renk yoksunluğunun bu durumda payı yadsınamaz. Romanda, yine harika bir öykü yer alıyor. "Haida'nın Öyküsü" ciddi anlamda müthişti. Genel anlamda okurken tırnak kemirdim desem yeridir. Her sayfa bambaşka macera ve güzellik vaat ediyor. En sevdiğim yönü, geçmişe takılıp kalan insan yoluna devam edememesi, ardından gelen yaşam mücadelesi. Mutsuzluk, hüsran ve onca geriye dönüş acısı.


Karakter sorgulamalarını okuyacaksınız. Kim bilir, sizin de böyle bir sıkıntınız var ise, Tsukuru kesinlikle size yardımcı olacaktır. Kitabın açılışı, karakterin intihar fikrini düşünmesiyle başlıyor. Murakami yine benim içimde bulunduğum bir konuya parmak basmış. Ve inanın, baş karakter gibi bende intiharı düşünmüştüm... Lakin, bunun bir çözüm olmadığını kısacık dar vakitlerde anlıyorsunuz. Tskuru'da anlıyor ve... Bu kitabı mutlaka ama mutlaka okuyun. Yılın kitabı ilan ediyorum. Bunu içimdeki eşsiz Murakami fanı tarafımı bir kenara bırakarak yapıyorum. Epeydir gözyaşlarım sel olmamıştı. Terapi gibi geldi... Biliyorum ne kadar yazarsam yazayım, eksik yazmış gibi olacağım. Öbür yandan, Murakami kitapları öyle ki, anlatırken spoiler vermemek çok güç. Bu nedenle kısa keseceğim. (Bu kısa kesmiş halim.)



Fabio Valesini, benim gibi manyak bir Murakami fanı olacak ki, kitap için bu muhteşem animasyon videosunu hazırlamış. Ah ah, bende böyle yetenekli olacaktım ki, Murakami için dağları devirirdim. Ama nerede, püff! Peki itiraf ediyorum, kitabı okumadan zaten çok sevmiştim. İşte bu yüzden Murakami! Videoyu izleyin lütfen ve sonra kitabı alıp okuyun. Bayılacaksınız kesinlikle!

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes